-
1 söylemek
vt1) sagenbirine bir şey \söylemek jdm etw sagensöyleyeceği olmak etw zu sagen haben2) singenmillî marşı \söylemek die Nationalhymne singenşarkı \söylemek (ein Lied) singen -
2 söylemek
назва́ть* * *-i, -e1) говори́ть, сказа́ть, выска́зыватьciddi mi söylüyorsun? — ты серьёзно говори́шь?
çok iyi söylediniz — вы о́чень хорошо́ сказа́ли; вы уже́ вы́сказали своё мне́ние
2) проси́ть, попроси́тьçorba söyledim — я заказа́л суп
size bir mektup yazmamı söylediler — они́ попроси́ли меня́ написа́ть вам письмо́
3) расска́зывать, сообща́ть, информи́роватьbunu görenler de babama da söylerler — ви́девшие э́то и моему́ отцу́ расска́жут
4) петь; деклами́роватьşarkı / türkü söylemek — петь
•• -
3 chanter
-
4 петь
несов.; сов. - спеть1) (şarkı) söylemek, okumakпеть пе́сню — bir şarkı söylemek
петь па́ртию Ле́нского — Lenski partisini söylemek
он непло́хо пел / спел — fena okumadı
2) тк. несов. ( профессионально) ses sanatçısı olmak, şarkıcı olmakпеть в опе́ре — opera sanatçısı olmak
пел он и на о́перных сце́нах — opera sahnelerine de çıkmıştı
3) в соч.в его рука́х / у него́ скри́пка поёт — o, kemanı konuşturuyor
4) (о птицах, насекомых) ötmek; şakımak5) ( прославлять) terennüm etmek -
5 interpréter
v t1 yorumlamak◊Il a mal interprété ses propos. — Sözlerini yanlış yorumladı.
2 un rôle, une chanson oynamak, çalmak -
6 chant
n. ilahi, dini şarkı, monoton şarkı, monoton ses tonu, terane, çok tekrarlanıp bıktıran söz————————v. ilahi söylemek; monoton bir sesle söylemek; şarkı söylemek; terane tutturmak; tekrarlayıp durmak* * *dini şarkı* * *1. verb1) (to recite in a singing manner: The monks were chanting their prayers.) okumak, söylemek2) (to repeat (a phrase, slogan etc) over and over out loud: The crowd was chanting `We want more!') slogan atmak2. noun1) (a kind of sacred song.) ilâhi2) (a phrase or slogan constantly repeated: `Stop the cuts!' was the chant.) slogan -
7 хором
koro halinde,bir ağızdan* * *koro halinde; bir ağızdanпеть хо́ром — bir ağızdan şarkı söylemek
-
8 Blatt
1) bot yaprak;lose Blätter kâğıt;das steht auf einem anderen \Blatt ( fam) o mesele başka mesele;ein unbeschriebenes \Blatt sein ( fig) adı sanı bilinmemek;vom \Blatt spielen/singen notadan çalmak/şarkı söylemek4) ( Spielkarten) kâğıtlar pl;ein gutes \Blatt ( auf der Hand) haben (elindeki) kâğıtları iyi olmak, iyi bir eli olmak5) ( von einer Säge) namlu -
9 juste
I1 équitable haklı [hak'ɫɯ]2 correct doğru [doː'ɾu]◊Ta réponse est juste. — Cevabın doğru.
3 convenable uygun [uj'gun]4 étriqué dar [daɾ]5 pas assez ancak yeter◊C'est trop juste, nous n'avons pas le temps. — Ancak yeter, vaktimiz yok.
II1 exactement tam [tam]◊Elle est juste à l'heure. — Bayan tam vaktinde geldi.
2 pas assez yetersiz [jeteɾ'siz]◊J'ai prévu un peu juste. — Biraz yetersiz hesaplamışım.
3 à l'instant hemen şimdi◊Il vient juste d'appeler. — Bay hemen şimdi aradı.
-
10 faux
I1 yalancı [jaɫan'ʤɯ]2 fautif yanlış [jan'ɫɯʃ]3 sahte [sah'te]4 une fausse couche düşükIIyanlış [jan'ɫɯʃ]n m1 ce qui n'est pas vrai yanlış [jan'ɫɯʃ]2 imitation taklit [tak'lit]◊Ce collier est un faux. — Bu gerdanlık taklittir.
-
11 pipe
n. boru, pipo, kaval, düdük, baca, cıvıltı, kuş sesi, şarkı söyleyen ses, nefes borusu, dev şarap fıçısı (yakl. 400 lt.)————————v. boru ile taşımak, boru hattından sevketmek, boru çalmak, kaval çalmak, düdük çalmak, ıslık çalmak, hopârlörle duyurmak, ince sesle söylemek, şeritle süslemek, sutaşı geçirmek* * *1. boru 2. boruyla taşı (v.) 3. boru (n.)* * *1. noun1) (a tube, usually made of metal, earthenware etc, through which water, gas etc can flow: a water pipe; a drainpipe.) boru2) (a small tube with a bowl at one end, in which tobacco is smoked: He smokes a pipe; ( also adjective) pipe tobacco.) pipo3) (a musical instrument consisting of a hollow wooden, metal etc tube through which the player blows or causes air to be blown in order to make a sound: He played a tune on a bamboo pipe; an organ pipe.) kaval2. verb1) (to convey gas, water etc by a pipe: Water is piped to the town from the reservoir.) boruyla taşımak2) (to play (music) on a pipe or pipes: He piped a tune.) kaval/gayda çalmak3) (to speak in a high voice, make a high-pitched sound: `Hallo,' the little girl piped.) çocuksu bir sesle konuşmak•- piper- pipes
- piping 3. adjective((of a sound) high-pitched: a piping voice.) ince, tiz- pipeline
- piping hot
См. также в других словарях:
şarkı söylemek — belirli bir besteye göre güfteyi uyumlu olarak okumak Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
şarkı — is., müz., Ar. şarḳī 1) Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi 2) Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı ve ara nağmesi olan parça Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söylemek — i 1) Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim. R. N. Güntekin 2) Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar. S.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sezen Aksu — Infobox musical artist | Name = Sezen Aksu Img capt = Background = solo singer Birth name = Fatma Sezen Yıldırım Alias = Sezen Aksu Born = birth date and age|1954|7|13 Origin = Sarayköy, Turkey Genre = Pop Occupation = Singer songwriter Years… … Wikipedia
mırıldanmak — nsz 1) Alçak sesle kendi kendine bir şeyler söylemek Bir hasta çocuk gibi mırıldanıyor. H. E. Adıvar 2) Alçak sesle şarkı söylemek Eve dönünce yatakta uyuyuncaya kadar hep o şarkıları mırıldanıyordu. O. C. Kaygılı 3) Ancak yanındakinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sezen Aksu — Pour les articles homonymes, voir Aksu. █ … Wikipédia en Français
Işın Karaca — Infobox musical artist Name = Işın Karaca Img capt = in Antalya, May 10 2008 Img size = Birth name = Işın Büyükkaraca Background = solo singer Years active = 2001 – present Born = birth date and age|1973|03|07 London, UK Genre = Pop Occupation =… … Wikipedia
TAGANNİ — (Gınâ. dan) Muhtaç olmamak. * Kâfi bulmak. * Zengin olmak. * Şarkı söylemek. Bir ibareyi makamla okumak. * Bir şâirin birisini medih veya hicvetmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français
Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie … Wikipédia en Français